Janet & Jak Esim' in doğuşu




Küçük yaşlardan itibaren aile büyüklerinden dinlediği Sefarad şarkılarından etkilenen Jak Esim 1970li yıllarda bu şarkılarla yakından ilgilenmeye başlar. Bir yandan bu şarkıları yaşlılardan derlemeye diğer yandan da oluşturduğu amatör müzik toplulukları ile cemaat içinde bu şarkıları yorumlamaya başlar. 1985 yılında Cem İkiz ile oluşturdukları ikili ile ilk kez bu şarkıları Çekirdek Sanat Evi’nde Türk kamuoyuna tanıtır ve büyük ilgi görür. Eşi Janet’in kendisinin müzik çalışmalarına katılmasının ardından Erkan Oğur ve Murat Özbey de gruba katılır ve ilk albümleri “Judeo-Espanyol Ezgiler” 1989 yılında yayınlanır. Bu ilk albüm önemli bir anlam taşımaktaydı.

Yıllardır araştırma ve derlemeler yapan Jak Esim bu şarkıların önemli bir yönü olan ancak bilinmeyen doğu etkisinin vurgulanmasının ve bu müziğin önemli yapı taşını oluşturan makamsal etkinin su yüzüne çıkması gerektiğine inanmaktaydı. Ona göre dünyada birçok örnekte sunulmak istenip te başarılamayan bu makamsal etki mutlaka doğru bir şekilde yorumlanmalıydı. Makamsal etki korunur iken alt yapıda armonizasyon da eksik kalmamalı idi. Armonizasyonlar, bu anlatılmak isteneni en iyi ortaya koyabilecek olan Erkan Oğur tarafından gerçekleştiriliyordu. Bu ilk çalışmayı 1992’de “Antik bir Hüzün" adlı çalışma takip etti ve aynı anlayış burada da hakim oldu. Bu albümde de ayrıca Okay Temiz ve Tarık Sezer ilave katkı sağladılar. Bu yayınlanan iki albüm sadece ülkemizde değil yurtdışından da büyük ilgi gördü ve bu iki albümdeki parçalar Almanya’da “Sefardim 1" adlı tek bir albümde yayınlandı. Sefardim 1 yayınlandığı yıl Alman müzik eleştirmenleri ödülünü aldı ve arkasından radyolardan, festivallerden konser talepleri oluştu. Bu talepler Janet & Jak Esim Ensemble’nin oluşumunu da beraberinde getirdi. Janet ve Jak Esim, Erkan Oğur, Bülent Ortaçgil, Nezih Yeşilnil, Murat Özbey’den oluşan grup Avrupa’nın belli başlı merkezlerinde festivaller ve özel konserlerden oluşan turnelerde Sefarad şarkılarını yorumladı. Bu turnelerden Münih ve Ankara konserlerinin bir bölümü “Birkaç Sonsuzluk Anı" adı altında canlı performans örneği olarak 1994 yılında yayınlandı. Bu albüm ile amaca bir nebze ulaşılmış oldu. Artık bu şarkılar dünyanın birçok kültürel merkezinde aslına uygun olarak bu vesile ile tanıtılmış ve su yüzüne çıkmamış birçok şarkı da derlemeler sayesinde ortaya çıkarılmış, Türkiye’nin en önemli müzisyenleri ile aslına yakın yorumlanmaya başlanmıştı. Çift ayrıca 1994 - 2000 yılları arasında Avrupa’da birbirinden farklı 3 derleme albüm ve 2001 yılında Amerika’da Putumayo World Music tarafından yayınlanan “A Jewish Odyssey" adlı derleme albümde de yer aldı. Bu serüven Herman Heder’in ve Yahya Dai’nin de gruba katılımı ile 2003 yılında “Mira" ve 2006 yılında “Adio" albümleri ile devam etti. Bu son albümlerde ilklerinden farklı olarak Sefarad kültüründeki batı etkisi ön plana çıktı, doğu ile batı kültürleri bir potada buluştu.Grup, birçok farklı öğeleri içinde barındıran Sefarad müziğini uluslararası sanat platformunda en etkili biçimde tanıtmayı ve bu etnik yapıdan yola çıkarak farklı titreşimler oluşturmayı hedeflemektedir.

Jak Esim

Jak Esim yaptığı araştırmalar ve oluşturduğu arşivle dünyada Sefarad müziği alanında en önemli isimlerindendir.Çeşitli zamanlarda Sefarad müziği ile ilgili ansiklopedi maddesi ve makaleleri yayınlandı ve sunumları oldu. En son olarak 2006 yılında Uluslararası Istanbul Müzik Kongresi’nde Sefarad/Ladinolar ve sinagog müziği adlı bir sunumu olmuştur.2004’te Açık Radyo’da Romansların Göçü (Judeo-Espanyol ezgilerin tarihsel serüveni) adlı 6 ay süren belgesel niteliğinde bir radyo programını Janet Esim ile birlikte hazırlayıp sundu.1960 - 2005 yılları arasında İstanbul’daki Yahudi cemaatinde yaptığı araştırmalar sonucu topladığı ve kaydettiği Ladino şarkıları arşivi Kudüs’teki İsrail Milli Kütüphanesi Milli Ses Arşivi’ne alınması ile ilgili çalışmalar devam etmektedir...

0 yorum:

Yorum Gönder